Zihinsel Yetersizlik

Çocukların istenilen davranışları göstermeleri veya göstermemeleri belirli nedenlere dayanır. Uygun davranışların geliştirilmesi için aşağıdaki ilkelerin göz önünde bulundurulması gerekir.

Kavramların Basitleştirilerek öğretim alanına sokulması: Zihinsel engelli çocuklar için soyut kavramlar güç öğrenilir. Somut ve fonksiyonel kavramlar yeğlenmelidir. Çocuklar bir defada pek çok kavram öğrenemezler. Kavramların sayılarını sınırlandırmalı, kavramlar çocuklara tek tek öğretilmelidir. Bir kavram iyice öğretilmeden diğer kavrama geçilmemelidir.
Konuların kısa süreli ele alınması: zihinsel engelli çocukların uzun konuları izlemek yönünden dikkat ve yetenekleri yeterli değildir. Bu nedenle ünite bütünlüğü içinde ele alınacak konular, kısa süreli zaman dilimleri içinde, küçük bölümler halinde işlenmelidir.
Öğrenmenin, rastlantıdan çok programlara bağlı olarak yapılması: Zihinsel engelli çocukların kavrayış düzeyleri dikkate alınarak, etkinlikler anlamlı parçalara bölünmeli, bölümler sırasıyla kavratıldıktan sonra devam edilmelidir.
Öğretimin çocuğun gelişim düzeyine uygun olması: Zihinsel engelli çocuğun öğrenme düzeyi belirlenmeli ve öğrenime o düzeyden başlanmalıdır.
Öğretimde çocuğun gelişim düzeyine uygun araç ve gereçler kullanılması: Bu çocuklar için kullanılacak araçlar çevredeki gerçek araçlar olmalıdır. Karmaşık parçalı araçlar yerine, az parçalı basit araçlar seçilmeli, araçların parçaları yerine bütünü ve işlevi ele alınmalıdır.
Sınıftaki Çalışanların Düzeye Uygun ve Basit Olması:
Bireysel eğitim etkinlikleri çıkış noktası olmalıdır.
Çocuğa başarabileceği görevler verilmelidir.
Öğrencilerin başarılı çalışmaları mutlaka görülmeli ve ödüllendirilmelidir.
Doğru yanıtlayabileceği sorular sorulmalıdır.
Çocuğun başarısız olduğu noktada bırakılmamalıdır.
Gerekirse görevi yerine getirmesinde yardım edilmelidir.
Olumsuzdan daha çok olumlu ifadeler kullanılmalıdır.
Maddi ceza verilmemelidir.
Güven sarsıcı sözlerden ve isteklerden kaçınılmalıdır.
Sınıf içersinde söz almalarına oldukça fazla yer verilmelidir.
Zihinsel Engelli çocukların Eğitiminde, ailenin önemi göz önünde bulundurularak veli işbirliği sağlanması, aile eğitimi çalışmaları yapılması: Çocuğun düzeyinin belirlenmesi, aile rehberliği gibi konularda rehberlik ve araştırma merkezinde yardım istenmelidir.
Öğretmenin ağır öğrenen çocuğu ileri eğitim kademelerine değil iş yaşamına hazırladığını bilmesi: o bir önder olacak değildir, yaşamını kafasıyla değil elleriyle kazanacaktır. Bu bakımdan ona yaşamı boyunca kullanacağı temel bilgi ve becerileri kazandırmaya çalışmalıdır.
Tekrara önem verilmesi: Geç ve güç öğrenirler, çabuk unuturlar. Bu çocukların eğitiminde en aza indirilmiş beceri ve bilgiler üzerinde sık tekrara önem verilmelidir.
10.İlgi ve dikkatlerin uyanık tutulması: Dikkatleri dağınık ve dikkat süreleri kısadır. Sık sık dikkatlerini toplayıcı hareketler yapmalı, ilgi duymadığı konular üzerinde fazla durmamalı, dersler elden geldiğince somutlaştırılmıştır.
Genelleme Yapmamaları: Zihinsel engelli çocuklar genelleme yapamazlar. Bir konuda öğrendiği kuralı bir başka konuya aktaramazlar. Bu bakımdan her konuda gerekli olan bilgi ve becerileri ayrı ayrı öğretmek gereklidir.
 

Hafif Düzeyde Zihinsel Yetersizliği Olan Çocukların Aileleri Neler Yapmalıdırlar?

Hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan çocukların aileleri şunları yapmalıdır:

Çocuk, yaşıtlarına göre daha geç ve güç öğreneceğinden, çocuktan zeka düzeyinin üzerinde başarı beklenmemeli, normal başarı göstermesi için zorlanmamalıdır.
Sınıfına uyum sağlayabilmesi için öğretmenlerle işbirliği yaparak, evde derslerini kavramasına yardımcı olunmalıdır.
Küçük başarıları bile desteklenerek daha başarılı olma isteği için ortam sağlanmalı, böylece kendine güven duygusu geliştirilmelidir.
Evde yapabileceği işler verilerek sorumluluk duygusu geliştirilmeli, etkin olduğu konulara yöneltilmelidir.
Çocuğun zayıf yönleri eleştirilmemeli, kuvvetli yönleri bulunup geliştirilmeye çalışmalı; olumlu davranışları her fırsatta değerlendirmeli ve desteklenmelidir.
İyi arkadaş ve çevre ilişkileri kurmasına olanak sağlanmalı, yardımcı olunmalıdır.
Kardeşleri ve arkadaşları ile kıyaslanmamalıdır.
Çocuktaki davranış bozukluğunun birçoğunun, doğrusunu bilmediğinden ya da beceremediğinden kaynaklanacağını düşünerek, bu bozukluğun ve hataların neler olduğunu ve doğrunun nasıl olacağı sevgi ve anlayışla anlatılmalı, çocuk ikna edilmelidir(Hatalarından dolayı hırpalanan bu çocuklarda kişilik bozuklukları artar.)
Çocukta görülen davranış bozukluklarının nedenleri incelenmeli, problemlerini çözmede yardımcı olunmalıdır.
Olumsuz davranışları bazı hallerde görmezlikten gelinmeli, hataları büyütülmemelidir.
Aşırı sevgi ve aşırı baskı kaldırılmalı, sınıflandırma zamanında ve yerinde yapılmalıdır.
Anne ve baba, aile sorunlarını çocuğun yanında tartışmamalıdır. Ailedeki huzursuzluklar, çocuğun başarısında ve davranış bozuklukları göstermesinde en büyük etkendir.
Anne ve babanın “eğitim görüşleri” tutarlı olmalı, alacakları eğitim önlemleri, birbirini desteklemelidir.